Yarı kurak bölgedeki bir eğitim kurumunda termal konfor analizi | |||||
Thermal comfort analysis in an educational institution in a semi-arid area | |||||
Fen Bilimleri | 22034 | ||||
Doktora Tez Projesi | Prof.Dr. Mehmet İrfan YEŞİLNACAR | ||||
Mühendislik Fakültesi | 2022 | ||||
2025 | 22-02-2022 | ||||
21-02-2025 | (Araştırmacı) Öğrenci Kemalettin PARMAKSIZ (Araştırmacı) Uzman Perihan DERİN | ||||
İnsan termal konforuna üç ana yaklaşım vardır: psikolojik yaklaşım, termo-fizyolojik yaklaşım ve insan enerji dengesine dayalı bir yaklaşım (Höppe, 2002). ISO 7730 (1995) ve ASHRAE 55 (2004) standartlarına göre psikolojik yaklaşım, termal konforu şu şekilde tanımlar: Termal konfor ortamdan memnuniyeti ifade eden zihinsel durumdur. Bu tanıma göre, termal konfor çok özneldir ve bireyler arasında ve ayrıca çevreye ve iklime göre değişebilir. Karayipler'de yapılan bir araştırma (Rutty ve Scott, 2015), sahildeki turistlerin termal tercihlerinin, şehir parklarındaki insanlara kıyasla 18 ºC daha yüksek olduğunu göstermiştir. İkincisi, insan fizyolojisine odaklanan ve termal konforu derideki termal reseptörlerden gelen minimum sinir sinyallerinin durumu olarak tanımlayan termo-fizyolojik yaklaşımdır (Höppe, 2002). Isı dengesi yaklaşımına göre, termal konforun elde edilebilmesi için insan vücudundan ve insan vücuduna akan ısının dengelenmesi, deri sıcaklığının ve ter hızının metabolik aktiviteye bağlı olarak belirli aralıklar içinde kalması gerekir. (Fanger, 1972 ve Höppe, 2002). Sağlıklı bir insanda vücut ısısı 37 ºC civarındadır ve deri ısısı 31-34 ºC arasındadır. Fiziksel aktivite olarak insan vücudu uyku sırasında 70W ve yoğun çalışma sırasında 700W arasında değişen ısı üretir. Termal konfor olmayan mekânlar insanların sağlığında astım, sinirlilik, burunda tahriş ve gözlerde kuruluk gibi ciddi hasarlara yol açabilir. Çalışanların meslek hastalıklarına yakalanmasına neden olur. Yaz sezonunda terleme ve kış sezonunda üşüme gibi kişisel memnuniyetsizliklere sebep olur. Ekonomik olarak da zarara neden olur. Çünkü termal konforu olmayan yapılar genellikle yalıtımı standartlara uygun olmayan yapılardır. Bu yapılarda enerji tüketimi oldukça fazladır. ISO 7730 ve ASHRAE 55 gibi standartlara uygun termal konfor şartları sağlandığında hem insanların sağlığı açısından ortam şartlarının düzeldiğini hem de enerji tüketiminde ve sera gazlarının emisyonunda ciddi azalmaların olduğu tahmin edilmektedir. Bu tez çalışmasıyla, Şanlıurfa ili sınırlarında bulunan Harran Üniversitesi Osmanbey Kampüsünün içerisindeki GAP-YENEV(Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Merkezi) binasının bir sınıfında sıcaklık, nem, radyal ısı, hava hızı, karbondioksit gibi iç ortam hava kalitesine etki eden parametrelerin ölçümleri yapılarak elde edilen bulgular sonucunda, PMV (tahmini ortalama oy) ve PPD (tahmini yüzde memnuniyetsizlik) değerleri ile bu mekanlarda bulunan kişiler için uygun termal konforlu olup olmadığı istatistiksel/matematiksel modelleme, simülasyonlarla ve ASHRAE 55 gibi standartlarla belirlenmeye çalışılacaktır. | |||||
There are three main approaches to human thermal comfort: psychological approach, thermo-physiological approach and an approach based on human energy balance (Höppe, 2002). The psychological approach defines thermal comfort as ¨that condition of mind which expresses satisfaction with the thermal environment¨ and this definition is included in both ISO 7730 (1995) and ASHRAE 55 (2004) standards. According to this definition, thermal comfort is very subjective and can vary among individuals and also according to the environment and climate. They may experience very hot conditions as comfortable in some conditions like after some cold days before evaluation or if they are only spending a short time outside or if they are on a vacation (Kotz, 1984). A study in the Caribbean (Rutty and Scott, 2015) has shown that the thermal preferences of tourists at beach are 18 ºC higher compared to people in urban parks. According to the heat balance approach, to obtain thermal comfort, the heat flowing from and to the human body have to be balanced, and the skin temperature, as well as the sweat rate, have to fall inside specific ranges 33 depending on the metabolic activity (Fanger, 1972 and Höppe, 2002).In a healthy person, the body temperature is around 37 ºC and the skin temperature is between 31-34 ºC. And during physical activity the human body produces heat varying between 70W during sleeping and 700 W during hard work. This heat should be dissipated to the environment in order to keep the body temperature constant. Environments without thermal comfort can cause serious damage to people's health. It causes workers to catch occupational diseases. It causes personal dissatisfaction such as sweating in the summer season and feeling cold in the winter season. It also causes economic damage. Because buildings that do not have thermal comfort are generally buildings which of insulation does not comply with the standards. The energy consumption in these structures is quite high. When thermal comfort conditions are provided in accordance with standards such as ISO 7730 and ASHRAE 55, it will be seen that environmental conditions are improved in terms of people's health and there are serious reductions in energy consumption and greenhouse gas emissions. With this thesis, measurements of parameters affecting indoor air quality such as temperature, humidity, radial temperature, air velocity, and carbon dioxide will be made in a classroom of the GAP-YENEV building in Harran University Osmanbey Campus located in Şanlıurfa province. As a result of the findings obtained, PMV (Predicted mean vote) and PPD (Predicted percentage dissatisfied) values will be tried to be determined by statistical/mathematical modeling, simulations and standards such as ASHRAE 55, whether it is suitable thermal comfort for the people in these places. | |||||
Sonuç Raporu özeti girilmemiştir. |